AgaBullion Hazine Uzmanı Buse Kozok anlatıyor.
Dış ticarette, günlük hayatta, dünya çapında alışverişte kullanılan ve herkes tarafından kabul gören paralara rezerv para deniyor. Kâğıt para, altın karşılığı olarak basılırken kâğıt paranın altınla olan bu ilişkisine konvertibilite (dönüştürülebilirlik) denirdi. 1971’de doların da altın karşılığı kaldırılınca dünyadaki bütün paralar karşılıksız kaldı. O zaman konvertibilitenin tanımı da değişti. Merkez Bankalarının kendi bastığı parayı getirene, açıklanmış kur üzerinden istediği parayı vermeyi kabul ve taahhüt etmesi konvertibilite olarak tanımlanır oldu.
Günümüzde Merkez Bankaları, altın ve yabancı para bulunduruyorlar. Bu para ve altınlara uluslararası rezerv adı veriliyor. Bu rezervleri bir çeşit ekonomik sıkıntı hallerinde başvurmak üzere biriktirilmiş tasarruflar olarak düşünmek mümkündür. Örneğin ekonomik sıkıntılar nedeniyle döviz gelirinde aksama olan bir ekonomi, bu rezervlere başvurarak ithalatını bir süre daha sürdürebilir.
Döviz Rezervi en fazla olan ülkeler Ekim 2021 verileriyle; Çin, Japonya, İsviçre, Rusya ve Hindistan olarak açıklanırken altın rezervi en fazla olan ülkeler ise; ABD, Almanya, İtalya ve Fransa şeklinde. Türkiye brüt döviz rezervi listesinde 23üncü; altın rezervinde ise 14üncü sırada yer alıyor.
Çin’i bir yana bırakırsak uluslararası rezervler konusunda gelişme yolundaki ekonomilerin dövizi, gelişmiş ekonomilerin ise altını rezerv olarak tercih ettiklerini görürüz. Bunun nedeni çok açıktır. Gelişme yolundaki ekonomilerin parası rezerv para değildir, yani dünya ticaretinde veya alış verişlerde kullanılmaz. O nedenle başlarına bir sıkıntı geldiğinde kullanılmak üzere dolar, Euro gibi rezerv paraları biriktirirler. Gelişmiş ekonomiler ise kendi paraları ya rezerv para ya da en azından dünya ticaretinde geçerli para olduğu ve o parayı basma yetkisi de kendilerinde olduğu için parasal rezerv tutmaya ihtiyaç duymazlar. Buna karşılık onların altın rezervlerinin yüksekliği geçmişte kâğıt parayı altın karşılığı basmalarından dolayı ellerinde biriken altın stokundan kaynaklanır.
Günümüzde rezervi yüksek olan gelişme yolundaki ekonomiler riski daha düşük kabul edildiğinden uluslararası yatırımları daha kolay çekebiliyor. Gelişme yolundaki ekonomiler arasında yaşanan rezerv artırma yarışının temel nedeni budur.