Türk Altını 22K
Bugün yurdumuzun hangi köşesinde bir kuyumcu mağazasına gitseniz, sizi ilk önce vitrini süsleyen 22 ayar bilezik görüntüsü karşılar. Bir kuyumcu mağazası için 22 ayar ürünler olmaz ise olmaz noktasıdır.
Kuyumcu mağazasının var olan sermayesinin büyük çoğunluğu 22 ayar ürünler için ayrılmıştır. Aslında bu durum kuyumcuların tercihi değildir. Zira kuyumcular açısından bağlanılan sermayeye göre karlı olan ürün grubu 14 ayar altın ürünleri veya pırlantadır. Ancak müşteri tercihi 22 ayar ürünlerden yana daha yoğun olduğu için kuyumcularda mecburen talebe cevap vermek için 22 ayar ürünleri koymak zorundadır. 22K Bağlanılan sermayeye göre karlılıkta tüm ürünler içinde son sırada yer almaktadır.
22 ayar için Türklerin takısı desek abartmış olmayız. Zira Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar çok 22 ayar ürün talebi ve üretimi yoktur. 22 ye yakın olarak Arap coğrafyasında 21 ayar kullanılmakta, Avrupa ve Amerika gibi ülkelerde ise tercih edilmemektedir.
22 ayar bilezik ve takılar gibi en çok hacme sahip olan sarrafiye(Cumhuriyet altınları) grubu da tamamen 22 ayar grubunda yer almaktadır. 2021 yılı içinde Darphane verilerine göre 47 ton Cumhuriyet altını üretilerek piyasada satılmış. Eski tarihlerde basılmış ve aktif ticaretin için değişim halinde olanlar ile birlik sarrafiye grubunda yıllık bazda 500 ton civarında bir satış hacmi ciddi bir değer.
22 ayar ürünleri bu kadar cazip kılan ve talebini artıran sebep nedir?
22 den neden vaz geçemiyoruz?
Bu soruların en doğru cevabı; insanımızın altına olan bakış açısı ile alakalı. Türkiye’de altın ürünlerinin ilk faydası iyi bir yatırım aracı olmasıdır. Daha sonra diğer faydalar devreye girer. 22 ayar ürünlerde yatırım yönü ağar basan ve işçilik düzeyi düşük olan ürünler olması sebebiyle cazip hale gelmektedir.
İnsanımızın altına olan bu tutumu sanırım kolay kolay değişmeyecektir.